ÖZ’E YOLCULUK

Ruhsal Şifa İlmi ile kişi, Öz’üne, ruhuna, yani yaratılış anındaki versiyonuna ulaşır.
Ruh, insanın Öz’ü ve gerçeğidir. Ruh, varoluşu itibariyle Yaradan’ın bir parçası, ışığı ve nurudur. Yani aşkın ve tanrısal bir güce sahiptir. Dünya aleminde bir yaşamı olduğu gibi farklı alemlerde ve boyutlarda da farklı yaşamlar sürer. Ruhsal Şifa İlmi’nde, diğer alemler için pratik olarak “ruhsal alem” ifadesini kullanılmaktadır.
Ruh, Dünya aleminde ve ruhsal alemde yaşadığı travmalar sonucu; negatif bilinçaltı kayıtları oluşturur ve enerji alanına blokaj, negatif enerji ve negatif varlıklar çeker. Enerji alanına girmiş olan negatif enerji, negatif varlık ve blokajlar insanın, kendi ruhu ile arasındaki bağlantıyı günden güne zayıflatır. Blokaj yoğunluğu arttıkça insan, ruhuna yabancılaşır ve yaratılış doğasından giderek uzaklaşır.

Ayrıca, her insan ait olduğu aile ve soy ile enerjisel bir bağa sahiptir. Bu enerjisel bağlar sebebiyle ataların travma ve blokajları alt nesillere miras olarak aktarılır. Atasal travma, blokaj ve yükler göz önüne alındığında, kuşaklar değiştikçe insanlar ruhuna daha çok yabancılaşmış ve nesilden nesile öz’ünden daha çok uzaklaşmıştır.
Ruhsal Şifa İlmi ile kişi, Dünya aleminde ve ruhsal alemde gün gün katman katman travma, blokaj, negatif varlık ve negatif enerjilerden arınır. Ruhsal Şifa, ruh boyutunda gerçekleşir ve ruhu şifalandırır. Ruh şifalandığında ise; enerji alanındaki negatif enerji, yük ve blokajlar enerji alanını terk eder.
Ruhsal Şifa İlmi ile, ruhsal olarak şifalanan, travma ve blokajlardan arınan insan, ruhu ile daha sağlıklı bağlantı kurar. Kişinin ruhu güçlenir, ruhu ile bağlantısı artar ve gün içinde ruhundan gelen içsel yönlendirmeleri daha net alabilir. Ruhsal Şifa İlmi ile arındıkça kişi günden güne ruhuna ve öz’üne daha çok yaklaşır.

Ruhu ile bağlantısı güçlenen yani Öz’üne yaklaşan kişinin, ruhsal bağlantısı artması sebebiyle;
- Ruhunun sesini daha net duyar.
- Daha sakin bir ruh haline geçer.
- Yaratılış doğasına yönelir.
- Teslimiyette kalır.
- Kararları netleşir.
- Sezgisel görüşü açılır.
- Hayatını daha net yönetebilir.
- İçinde bulunduğu negatif alanları fark eder ve özgürleşir.
- Merkezlenir, kendine ve yolculuğuna odaklanır.
- Ruhunun yolunu takip eder.

Ruhsal Şifa İlmi ile kişinin, yeni biri olması, yeni bir ben’lik kazanması mümkün değildir. Hiç kimse hiçbir çalışma ile benliğini ve ruhsal yolculuğunu değiştiremez. “Yeni bir ben!”, “Yeni bir sen!” gibi ifadeler kulağa hoş gelir. Fakat kişiyi dönüştüremez. Sadece kişiye gerçekleşmesi mümkün olmayan hayalci beklentiler sunar. Yeni bir benlik kazanma mücadelesi verirken kişi Öz’ünden uzaklaşıyorsa aksine daha çok hastalanır. Başkası gibi olmaya ve başkasına benzemeye çalışmak her zaman kişiyi hastalandırır.
Ruhsal Şifa İlmi ile amaçlanan, kişinin travma, blokaj, negatif enerji ve varlıklardan arınarak ruhuna, öz’üne ve kendi benliğine olabildiğince yaklaşmasıdır. Yani Ruhsal Şifa İlmi kişinin sadece kendi olmasını hedefler. İçe dönük bir insanın sosyal kelebeğe dönüşmesi, sosyal ve özgüvenli bir insanın içine kapanıp sessizleşmesi beklenmez. Her insan, kendi doğasına ve yaratılışına uygun davranmalıdır. Kendi ruhunun ışığını parlatmalı ve kendi ruhunun rengini dışa vurmalıdır.
Kendisi gibi davranan, özgün insanlar daha yüksek frekansa sahiptir.